muğla'ya bağlı olan doğa ile içe içe geçmiş senede bir kaç kez ruhumu dinlendirmek için uğradığım sevimli bir ilçedir.
devamını gör...

gümüş çok değerlendi, ben ağzımda agumentin ile doğanlardanım!
devamını gör...

çocuklar neşeleri ile çoğu zaman hayatı anlamlı kılar, olaylara bakış açıları ile bizi düşündürür. diyaloğa girerken söyledikleriyle bizi de epey şaşırtırlar. büyümüş de küçülmüş derler ya…
…mahalledeki ilkokul çocukları kartopu oynamaktadır. gıcık yetişkinin biri çocuklara “bal porsuğunu kartopu manyağı yaparsanız size gofret vereceğim” der.
çocuklar bal porsuğuna döner. bal porsuğu cevap verir:
“bana atmazsanız iki katını veririm”.
çocukların lideri hemen elindeki kartopunu gıcık yetişkine fırlatır, diğer çocuklar da…özellikle yerde cephane gibi duran kartoplarını…gıcık epey kartopu yer, topuklayarak kaçmak isterken düşer, gene kartopu yer. evine girip kurtulur.
bal porsuğu çocukların liderine sorar:
“ neden açık artırma yapmadın? o belki 3 katını teklif edecekti.”
lider cevap verir:
“biz de gıcıktık ona. kartopların içine taş bile koyduk. cephane yapmıştık onun için. fırsat kolluyorduk.”
((b: siz siz olun mahalledeki çocuklar ile iyi geçinin.))
devamını gör...

561 metrelik ball piramidi - ball's pyramid avustralya'da lord howe adası'nın yakınında bulunan dünyanın en yüksek sivri kayalığıdır.
1788 yılında ingiliz denizci henry lidgbird ball tarafından keşfedilmiş ve "ball'un piramidi" anlamına gelen ball's pyramid adını almıştır.



7 milyon yıldan daha kısa süre önce patlayan bir kalkan volkanın bir kısmı erozyonla çökmüş olan bacasıdır.
şiddetli dalgalara maruz kalan ball piramidi’nin aşınma sonucu zamanla tamamen yok olması beklenmektedir. kaynak

bu ıssız kayalıkta hiçbir canlı izinin bulunmadığı düşünülüyordu.
ancak 2001 yılında kayalıkta keşif yapan bilim insanları soyu tükendiği zannedilen ağaç istakozu olarak bilinen bir böcek türünün kayalık üzerinde yaşadığını ortaya çıkardı.
ağaç istakozları dünyanın en ağır böcekleri. buraya nasıl geldikleri ise halen gizemini koruyor.
bir kuş ile taşınmış desek; kuş böceği yemek yerine niye taşısın ki?
belki de deniz kızları getirmiştir. *

“yağmur yağmadığı için toprak buluttan vazgeçebilir mi? ona gülümsemiyor diye anne yavrusundan vazgeçer mi? tarla tohumdan, başak güneşten, böcek çiçekten vazgeçer mi? benim senden vazgeçeceğimi nasıl düşünürsün?” - ahmet ümit.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yalnızca atatürk'ün adı ve icraatları silinmemiş, aynı zamanda birkaç önemli ifade* ve "cumhuriyetin temel nitelikleri"nin sıralandığı bölüm de kaldırılmış. ilgili bölüm türkiye cumhuriyeti'nin temel niteliklerini şöyle sıralıyormuş: "demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliği."

oysaki, 15 temmuz 2016 darbe girişimi konusunda, (atatürk'ün adı kullanılarak da olsa) bizzat atatürk'e ve ilke ve inkılaplarına karşı yapılan, askeri darbe niteliğiyle antidemokratik ve gerçekleştiren kesimin dünya görüşü dolayısıyla antilaik kimliği ayan beyan ortada olan bir girişimi bertaraf ettiğimiz için övünmüyor muyduk? ordunun içerisindeki bu ve bunlar gibi olası grupların devletimiz için en büyük iç tehdidi teşkil ettiğini anlamamız gerekmez miydi? ordunun siyasetten ve dinden bağımsız olması gerektiğini, zira içerisinde bulunabilecek mevzubahis iki kuruma sapkınlık derecesinde bağlı kişiler tarafından gücünün kötüye kullanılabileceğini düşünemez miydik?

olaya bu boyutuyla bakıldığında, işbu düzenleme kocaman bir ikiyüzlülükten başka bir şey değil. düşünen ve uygulamaya koyanları teker teker tebrik etmek gerek, zira herhâlde bu kadar akılsızca davranılabilirdi: "15 temmuz'u bütün benliğimizle lanetliyoruz ama yenilerini yapmak isteyenlere karşı kapıları ardına kadar açıyoruz."

ama yine de bütün bunlara şaşırmıyor, yadırgamıyorum. iktidar partisinin, başındaki zatın ve diğer mensuplarının atatürk'e karşı güttüğü aşağılık kompleksi de, yıllardır yürüttükleri asılsız kara propaganda, itibarsızlaştırma ve önemsizleştirme faaliyetleri de zaten bilindik şeyler. ben asıl daha birkaç yıl önceye kadar milliyetçiliğiyle, atatürkçülüğüyle ve cumhuriyetin temel değerlerine duyduğu saygıyla övünen milliyetçi hareket partisi ve başındaki bozkurt bozuntusunun tavrını çok merak ediyorum. acaba azcık bile olsa dövünüyorlar mıdır?
devamını gör...

başlığı görünce yine aklıma sevdiğim bir şarkı geldi.

karsu- jest oldu

ayrıca bildiğim kadarıyla mest olmak mutlu olmak anlamına gelir.
devamını gör...

bir mellisho özdeyişi. (bkz: at bordagalları) the lord of the portakals adlı yapıtın en göze çarpan repliğidir. aynı zamanda film, kafa sözlük sinemasının ilk örneği olması sebebiyle kült filmler kategorisine girmiştir.
devamını gör...

(bkz: sözlük yazarları buna hazır değil)
devamını gör...

babasıyla iletişim kurabilen insanlar da mı varmış?
(bkz: daddy issues)
devamını gör...

sevgili cenk'in arka bahçesi'nin sorusuna cevaben bir yazarın, sözlüğün gaz ve toz bulutu dönemlerinde yapmış olduğu isabetli bir tanımı hatırlatmak istediğim yayın. bkz: #40749
devamını gör...

1906 da adapazarı nda doğdu. ilköğrenimini adapazarı nda ortaogrenimini istanbul erkek lisesi ve bursa erkek lisesinde tamamladı. yüksek öğrenimine başladığı istanbul üniversitesi edebiyat fakültesinden ayrılarak ekonomi öğrenimi için isviçre ye gitti. oradan fransa ya geçerek kendini edebiyat ve sanat alanında yetiştirmeye çalıştı.

1935 te yurda dönen sait faik kisa aralarla çeşitli işlere girip çıktı. kişilik yapısı düzenli bir iş sürdürmeye elverişli değildi. bu nedenle düzensiz programsız herkesten farklı ilgi ve özlemlerle dolu bir yaşam sürdü.

sait faik modern edebiyata sağladığı katkılardan ötürü 1953 te amerika'daki mark twain derneğine onur üyesi seçildi. 1954 te istanbul'da öldü.

sait faik cumhuriyet döneminin önemli hikayecilerindendir. ilk hikaye kitabı 1936 da yayımlanmistir.

sait faik şiir hikaye roman türlerinde eser vermiş bir de roman çevirisi yapmıştır. asıl yazarlık ününü hikayeleriyle sağlamıştır. hikayelerinde gerilimli büyük olayları değil, sıradan küçük olayları ince bir duyarlılıkla işler. insanları yaşamı ve doğayı bir bütün olarak görme algılama yaklaşımı içindedir. kendi izlenim ve duygularıyla yeniden bicimlendirdigi balıkçı sokak satıcısı bahçıvan türündeki çalışkan insanlari sevgiyle anlatır. hoyrat ve çıkarcı insanlara karşı doğayı ve güçsüz insanları savunur.

sait faik in 171 hikayesi on üç kitap halinde yayımlanmistir. ayrıca 2 roman ve 1 şiir kitabı vardır.

hikayeleri; semaver, sarnıç, sahmerdan, lüzumsuz adam,mahalle kahvesi, havada bulut, kumpanya, havuz başı, son kuşlar, alemdagda var bir yılan, az şekerli, tüneldeki çocuk, mahkeme kapısı, seçme hikayeler.

romanları; medar-ı maişet ,motorcu ,kayıp aranıyor

şiirleri; şimdi sevişme vakti
devamını gör...

yalnızların kendini kötü hissettiği gündür.
yalnız olmayıp hayatında eşi,sevgilisi olanların ise birbirlerine hediye,çiçek ve özlü sözler eşliğinde kutladığı gün.

her sene bu malum günü bir şekilde yalnız geçiren sözlük yazarlarımızın sevgililer gününü enişten dileklerimle kutlar hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

hoçça ğalın sözlük radyosuna kaçar ben *
devamını gör...

buluşmaya gittiğinde siparişi almaya gelen garsona, pata küte dalabilecek potansiyelde olan erkektir.

malum buluşma yerinin hatun kişisi tarafından terkedilip, erkek kişisinin tedaviye yönlendirilmesi şarttır.
devamını gör...

virüslerin yol açtığı, süt çocukluğu döneminde görülen hafif seyirli bir enfeksiyon hastalığı. 6 ay - 3 yaş grubu çocuklarda sık görülür. 2-3 gün süren ateş, en fazla 8 güne kadar uzar. özel bir tedavisi ve aşısı olmayan bir hastalıktır. hastalık bir haftada kendiliğinden iyileşir.
devamını gör...

içine edilmeyen bir oralar kalmıştı, şimdi tam içine ediliyor, özelikle bu hes projeleri ile , taş ocakları ile yapılan barajlar ile yayla diye bir şey bırakılmadı.
artvin borçka da yapılan baraj ile oradaki iklimin bile değiştiğinden haberiniz varmı?
ekim ayında kar yağışının başladığı o bölgede son iki yıldır doğru düzgün kar bile yağmıyor artık, nem oranı çok yüksek.
kısacası artık yayla diye yerler yok, olanda katarlı lara peşkeş çekildi .
devamını gör...

bireyin kendini, insanların kalanından farklı bir noktada görmesi durumudur.
bütün insanlarda olan bir durumdur.
bu aslında kişinin kendini dünyanın merkezine koyması ile aynı şey değildir.
herkes özel olmak, özel olduğunu, farklı olduğunu düşünmek ister.
belki onlar da benzer düşünüyordur ama siz biraz daha farklı düşünüyorsunuzdur.
belki onlarda beceriklidir ama sizin becerileriniz biraz farklıdır.
böyle düşünmek ister insan.

aynı zamanda benlik, düşünen kişi kendisi olduğundan, kendi varlığını kabullenebilir fakat başkalarının aklından veya gönlünden ne geçer bilemeyiz.
acaba onlarda düşünüyorlar mı. yoksa sizin sahneniz de birer figüranlar mı?

vanilla sky, thruman show, güzel filim örnekleridir bu düşünce tarzına.

halbuki bir gram farkımız yoktur birbirimizden. hepimiz vurulunca kanarız, aldanınca üzülür, kaybedince özleriz.

ama özel hissetmek, hissettirmek güzeldir.

fırsatınız olursa birilerini özel hissettirmeye çalışın.

belki birisi de gelir size yapar aynısını.
devamını gör...

sözlüğe geç üye olduğum için yetişemediğim liste. ödül kazanan arkadaşların okuyacakları kitaplarla bizleri de bilgilendirmelerini ümit ediyorum.
devamını gör...

benim de askerlik süresi boyunca görev yaptığım birim. rahat olduğu gerçektir. bu görev için gerekli diplomam yoktu. iyi bir donanıma da sahip değildim. kısa dönemler arasında o an psikoloji ve rehberlik mezunu olmadığı için beni seçmişlerdi. ben de hayır dememiştim tabi.
devamını gör...

merhaba, selam gibi normal insanın verebileceği cevaplardır. siz kadınlar yerine dünya dışı ırklarla karşılaştınız sanırım*.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim